Caramoan-Philippines... Best choice for breakfast among the worse...Pancake...
Caramoan-Filipinler... Kötünün iyisi bir kahvaltı seçimi...Zor hayat...
Guijalo Port Caramoan to Sabang Port-Philippines... Filipino style how to handle the money...
Caramoan Guijalo Limanından, Sabang limanına giderken-Filipinler...
Filipino sitili elde para organizasyonu...
Naga City-Philippines... Zebra crossing...
Naga City-Filipinler... Yaya geçidinden karşıya geçme...
Naga City Road-Philippines... First accident I have witnessed. Car crush with motobike... Lady was at the back of motorcyclist...Not serious but i know from myself it hurts...
Naga City yolunda-Filipinler... Şahit olduğum bu memleketteki işl kaza... Otomobil motorsiklet çarpışması... Hafif yaralı bayan motorsikletin arkasında idi... Ciddi bir durum yok ama kendimden biliyorum bu kadarı bile acıtıyor...
Naga City-Philipines... Since I know the way, return was hassle free... After I came back to Philippines civilization I understood how much stress I had at Caramoan. I did not feel myself as tourist at Caramoan but rather someone trying to survive... The roads were terrible, no proper food, difficult to find a lodge but untouched beautiful nature...
Naga city-Filipinler...Yolu bilince dönüş kolay ve hızlı oldu...Filipin medeniyetine geri dönünce Caramoan'da kendimi ne kadar baskı altında hissettiğimi daha iyi anladım...Caramoan'da kendimi turist değil o yörede hayatta kalma mücadelesi veren biri gibi hissettim. Yollar perişan, doğru dürüst yiyecek yok, düzgün kalacak yer sıkıntılı, kredi kartı, yabancı para geçmez bir yer...Ama eldeğmemiş nefis bir tabiat....
Naga City-Philippines... Camsur Watersports Center (CWC)... Something similar the one in Antalya... Wakeboarding... Good environment, good food, good accomodation...
Baga City-Filipinler...Camsur Su Sporları Merkezi (CWC)...Antalya'dakine benzer bir su sporu kuruluşu...Wake Board...Çevre güzel, yiyecekler lezzetli, Odalar rahat...
Naga City-Philippines... Accomodation at CWC (Camsur Watersports Center)... Container rooms was interesting but rooms need face lifting....
Naga City-Filipinler... Camsur Su Sporları Merkezi'nde Otel odaları... Konteyner içine yerleştirilmiş odalar ilginç idi ama epey yıpranmışlar...
Naga City-Philippines...Thanks that back to civilization... Even Philipino civilization is good enough.. Can you imagine I could eat delicious grouper fish($5)
Naga City-Filipinler... Yani var ya Filipin medeniyeti de olsa medeniyetin gözünü seveyim:-) nefis bir grida(11TL), cheese cake... Çay bile yoktu oralarda...Ohh kendime geldim!...
Naga City-Philippines... To dream such food in market is beyond the imagination in Caramoan... A simple milk was not possible to find... Only milk powder if you search shops seriously...
Naga City-Filipinler... Bu kadar çeşit yiyeceği Caramaon'da bulmsk değil hayal etmek bile mümkün değildi... Süt bile bulamadım... Çok ararsan belki süt tozu bulunabiliyor ancak...
Naga City-Philippines... It seems that I enjoy life:-)
Naga City-Filipinler... Sanki hayattan keyif alıyorum gibi:-)
Naga City-Philippines... Camsur Waterspoets Complex... Students love to take photo together with foreigners ... In return I took their photos... They love to give photo as well...
Naga City-Filipinler... Camsur Su Sporları Kompleksi... Öğrenciler yanancılarla fotoğraf çektirmeyi çok seviyorlar...Üşüştüler başıma...Ben de onların fotoğraflarını çektim...Ona da bayılıyorlar aksi gibi... Kurtulmak mümkün değil...
Naga City-Philippines... Camsur Watersport Complex...At the background massage huts... 1 hr Thai massage $5...
Naga City-Filipinler... Camsur Su Sporları Kompleksi... Geri planda masaj kulübeleri... 1 saat Tayland masajı ₺12...
Naga City-Philippines... When you buy fast food, if you prefer to dine in but not package, a discount is applied to advertised prices... By the way VAT is 12%...
Naga City-Filipinler... Fast food yiyeceklerde eğer oturup yerseniz indirim yapıyorlar... KDV si de %12... Türkiye'de hiç dikkat etmemişim, bilmiyorum doğrusu KDV oranını...
Naga City-Philippines... First criteria for job application is age which can be understandable... Buy second criteria is the min. height....It seems here height of people is a serious issue here...
Naga City-Filipinler... İş müracaatında ilk kriter yaş ki anlaşılabilir. İkinci kriter en az gereken boy uzunluğu... Boy meselesi burada ciddi bir konu gibi...
Naga City-Philippines... Very chaotic city... Only shopping centers and international fast food chains makes the life bearable...
Naga City-Filipinler ... Tam bir karmaşa...Allahtan sığınılacak AVM ve uluslararası fast food restoran zincirleri var... Hayatı biraz daha yaşanabilir yapıyorlar...
Naga City-Philippines... Again Chinese New Year celebrations...
Naga City-Filipinler... Yine Çin yeni yılı kutlama tantanası...
Naga City-Philippines... Nostalgia back to childhood... Still survives here...
Naga City-Filipinler... Çocukluk günlerini hatırlatan bir görüntü... Burada hala yaşamakta...
Naga City-Philippines... Centrum of Naga city...
Wikipedia writes "Naga City is the Most Progressive, Most Vibrant, Most Business-Friendly, Most Globally Competitive, and is the largest city in terms of tourism,business, finance, and economy, in the Bicol region. Naga City is also the center of Education, Medicine, Export, and Electronics in the Bicol Region."
This description is not wrong but misleading... This comparision is true for very poor Bicol Region... But not comparable by any means with developing or developed world.
It reminded me when we say Turkish economy is doing well but our neighbor Greece is in crises. Still per capita income is much higher than Turkey in Greece even though country is in crises ....
Naga City-Filipinler... Naga City'nin şehir merkezi...
Wikipedia şöyle yazıyor; "Naga City Bicol bölgesinde hızla gelişen, en canlı, iş hayatına uyumlu, dünya çapında rekabetçi, ve turizm, ticaret, finans ve ekonomi açısından en büyük şehirdir...Naga City aynı zamanda Bicol Bölgesinde, eğitim, Tıp, ihracaat ve elektronik alanında bir merkezdir"...
Bu açıklamaya bakınca "Vay be" diyebilirsiniz... Söylenenler yanlış değil ama yanlış algılattırıyor... Bikol bölgesini referans alıyor ki çok az gelişmiş bir bölge. Kafamızdaki kriterlerle bakınca farklı bir görüntü çıkıyor ama şehrin perişanlığı zaten durumun kafada canlandırıldığı gibi olmadığını gözler önüne seriyor...
Bu bizim ekonomimin çok başarılı olduğunu düşünüp, krizdeki Yunan ekonomisine acımamız gibi... Sonuçta krizde bile onların kişi başına düşen milli geliri bizim ötemizde...
Legazpi-Philippines... No polyethylene bag around... Only environmentally friendly recyclable paper bags...
Legazpi-Filipinler... Plastik torba kullanimı yok burada... Sadece çevre dostu geridönüşümlü kağıt torbslara müsaade ediliyor. Eğer daha sağlam bir şey istiyorsanız kumaş çantalardan satın almak durumundasınız. Bizdeki gibi iki yüzlü bir durum yok. Plastik torbayı piyasaya sürüp çevreci olun ve kullanmayın demekle olmuyor bu işler... Bazan merak ediyorum bu gelişmişlik kriterlerini... Meteryalde mi gelişmişlik, kafalarda mı gelişmişlik...
Legazpi-Philippines... Back to Manila... Finishing the visit to Camarines Sur Province in Bicol region of Luzon Island in Philippines...
Legazpi-Filipinler... Manila'ya geri dönüş... Filipinler'de Luzon Adası Bicol Bölgesinde bulunan Camarines Sur il'ine yaptığım 15 günlük seyahat böylece sona eriyor... Gelirken kafamda cevap arayan bir çok soru vardı, şimdi tanıdık, bildik bir yerden ayrılıyor gibiyim....
Legazpi-Philippines... Smoking as well seriously restricted here...
Legazpi-Filipinler... Şimdi Legazpi şehrindesiniz...Halka açık yerlerde ve nakil araçlarında sigara içilmesi yasaktır"... Sigaraya hayat yok burada da...
01.02.2014Legazpi-Philippines... Volcano Mayon finally reveaked its peak when we climped to his peak by plane...
Legazpi-Filipinler... Mayon Yanardağı sonunda tepesini gösterdi ama ancak uçakla onun seviyesine yükselince...
Manila-Philippines... Makati business district... Reminded me Antalya... Only umbrellas are upside down...
Manila-Filipinler...Makati bölgesi... Antalya'yı hatırlattı... Sadece şemsiyeler başaşağı...
Manila-Philippines... Such Manila exists but a small portion of city... When you turn another road you may come across with another Chaotic Manila...
Manila-Filipinler... Böyle bir Manila var ama şehrin küçük bir bölümü... Bir başka yola sapınca Kaotik Manila her an karşınıza çıkabilir...
Manila-Philippines... In this country there is a problem with internet mobile or ADSL... The speed is usually not even EDGE, many cases only as fast as GPRS... I don't understand they set up 3g infrastrcture even in remote Caramoan area and still works with GPRS speed. Now they are working for LTE... If you compare the situation in Turkey, near LTE speed is achieved with dual band 3G... In that respect Philippines are the worst among South Asia Countries...
Manila-Filipinler....bu ülkede bir internet problemi olduğu kesin... ADSL ve mobile internet bir çok zaman EDGE hızına ulaşamıyor hatta çoktan unuttuğumuz GPRS hızında takılıyor. 3g sistemi kurup sonrada EDGE de bile çalıştıramamak ilginç. Bugünlerde de LTE sistemi kurma gayreti içindeler sanki 3G tamam da 4G ye sıra gelmiş... Bu açıdan Türkcell LTE ye geçmeyi geciktirmekte haklı çünkü çift 3G kanalı kullanarak 20 Mbits/sn hızlara pratikte ulaşabiliyor...
Bu ülkede herşeyin yanında bir de internet yüzünden gerildim ki sormayın...
Manila-Philippines... Kabayan Hotel Pasay...
After the yesterday's $75 Hotel in Makati. today $16 new room type Kapsule...
Launched June 2013, the Kapsule pods at this hotel in Pasay City take inspiration from the creative pursuit of space efficiency that was initiated by the Japanese in 1979. Priced at only PHP750 ($16) per night, inclusive of taxes and fees, this innovative accommodation allows travelers to save on lodging costs without compromising comfort. Accommodation covers complimentary full breakfast and free use of Wi-Fi Internet...
I like such solutions... Especially Individual electric outlet for mobile phones and laptops is very handy...
Manila-Filipinler...Kabayan Hotel Pasay...
Dünkü 75$'lık Makati'deki otelden sonra bugün 16$'lık yeni oda tipi "Kapsule"...
Haziran 2013 de bu otele Japonların 1979 da başlattığı, yaratıcı verimli mekan kullanımı hareketinden esinlenerek bu "kapsule"ler yerleştirilmiş... Gecelik fiyatı vergi ve kahvaltı ve internet dahil 37 TL...Tek başına gezenler için rahat ama kadın erkek bölümleri ayrı eğer çift iseniz...
Manila-Philippines... Tomorrow towards Malaysia... First part of Philippines adventure is over...
Manila-Filipinler... Yarın Malezya'ya doğru... Filipin macerasının ilk bölümü burada bitiyor...
Kısa kısa Filipinler...
... Uzakdoğu'daki en batı kültürüne yakın ulus gibi geldi bana
... Batılılara karşı sempatileri var ve bunu gösteriyorlar...Resmi Nöbetçi bile askeri selam veriyor bana gülümseyerek...Çok içten ve samimiler...
... Sokakta insanlarda kültürel uçurumlar yok... Bizdeki gibi acaip kıyafet veya dini giyiniş şekilleri yok. Herkes rahat yarı çıplak ama bakan yok..
... Muzikleri batı esintili... Daha çok ta Ispanyol müziği...Ayırmak zor ama hoş... Takside otobüsde ve genel mekanlarda hiç rahatsız edici bir müziğe rastlamadım hatta hoş idi...
... Diğer güney Asya ülkelerinden farklı olarak ekmek kavramı bulunuyor. Marketlerde francala bile satın alınabiliyor. En az gelişmiş yerde mesela Caramoan'da bile fırın vardı...
.... Restoranlarda su genellikle açık geliyor, lezzetli ve ücretsiz.
.... Bıçak servis etmekte pek israrco değiller ama kaşık her zaman var.
.... Deniz ürünleri lüks değil... Et fiyatına...Genellikle de başarılı...
... Plastik torba kullanımı yok... Kağıt veya bez alışveriş torbası bulunuyor.
... Ençok kullanılan parmak arası terlik. Bu da denizin kıyıya vurduğu tonlarca çöpün içinde çoğunluğunun terlik artığı olduğundan anlaşılıyor.
.... Ingilizce çok yaygın ama söylediklerinin yarısı zor anlaşılıyor birçok zaman...
.... Avrupadaki gibi eğitilmiş profesyonel davranışları yok. İçlerinden geldiği gibi yardımcı oluyorlar. Seni görünce yayaya kırmızı olsa da trafiği durdurup geçmeni sağlayabiliyor polis...
.... Şehirlerdeki trafik ve gürültülü kaotik hayat uzun süreli dayanılacak gibi değil...
.... Nufus Türkiye'den çok daha genç olmalı... Heryer çocuk ve genç dolu... 40'ın üstünde fazla insana rastlamadım sokaklarda.
.... Kızlar epey ilgililer yabancı erkeklere... Genellikle kolay tanışıp, ertesi gün ailesiyle tanıştırıyor ve üçüncü gün ne zaman evleniyoruz diyorlarmış... Bana çok ilgili ya da uzaydan gelmiş birine bakar gibi donmuş bakışlarla çok karşılaştım...
.... Epeyce yaş almış batılı bir erkekle evlenmış çok daha genç yaştaki Filipinli kadın görmek sıradan burada...
....Yöredeki En berbat internet hızına sahipler..
.... Fakirlikleri dışında beni rahatsız eden birşey yoktu ki ben çok yoksul yerlere gittim. Aksine insan gibi insanlar...
Sonuçta daha iyi bir hayat sürmeyi hakeden bir ülke...
........
Bir Filipin Hikayesi...
Hiç bilmediğiniz bir ülkeye hem de en ucra noktasına kendi organizasyonunuzla gitmeye karar verince biraz tedirginlik ve biraz heyecan kaçınılmaz oluyor...
Ama roman gibi idi herşey...Karakterler, dekor, senaryo, aksiyon... Hepsi romanı bütünledi...
Legazpi şehrinde yabancılarla evli filipinliler, orman içinde kurulu mahallelerde basit hayat süren insanlar arasından motorsikletle yapılan zamanın gerisine bir yolculuk... Yeşillikler içinde yol kenarında kadınlı erkekli bol çocuklu basit doğal yaşantılar...
Minicik bir minibüste üstüste insan, motorsiklet ve kamyonların arasında survivor aktivitesi gibi adrenalin yüklü kara yolculuğu...
Yiyecek bulmanın zorlaşmaya başladığı ilkel Sabang Port ve şansıma karşıma çıkan Filipinli ile Ingiliz otel sahibi ve onun ilginç dünyası...
Euro'nun paradan sayılmadığı, kredi kartlarının geçmediği bir dünyaya geldiğimi farkedip paniklemem,, Motorsikletle beni en yakın yerleşim yerine götürüp euro ve dokar bozdurabilöem için çırpınan motorsikletçi çocuk...
Tekneye binerken bir başka survivor aktivitesi daha... Sal üzerinde 15 kişi bavulları ile dengede kalarak tekneye ulaşma yarışı... Teknenin daracık koltuklarına sırt çantasını çıkarmadan girilemiyeceğini keşfedişim...
Rüya gibi yemyeşil yerlerden tekneyle bilinmedik bir yerlere yolculuk...
Hiç bilmediğim, dünyadan kopuk bir köye gelişim ve üzerime birden cesaret gelip, gelen turist ve insanlardan ayrılıp köyün derinliklerine ahalinin şaşkın bakışları altında dalışım. Horoz güreşçileri ile sohbet, köyden Manuel ile tanışmam, bana motorsiklet ayarlaması, aynaları yok deyince kafasını bir sağa bir sola çevirerek böyle bakarsın diye yaptığı şımarıklık, başka bir motorlunun önümde yol göstererek yarım adanın öbür tarafına uzun bir yolculuğumuz, kimselerin olmadığı bir döküntü otele gelişim, güler yüzlü ama çaresiz filipinli kızın yardım etme gayreti, telefonun kapsama dışında kalması, wifi da bulamayınca çaresizliğim, gece kara fatmalarla birlikte üstüme çıkmasınlar diye ışığı açık bırakarak uyumam... Ertesi gün yolda Lito ile karşılaşmam... Rehber olduğunu söyleyip bana otel bakmamız... Sonunda güzel bir yer bulmam ama sadece bir gecelik olması, onun başka yerler bulmak için söz verişi... Başım sıkışınca Lito'yu arayıp motorsikletle yardımıma koşması, arkamdan önümden 'hello' diye bağıran çocuklar, bana sempati gösteren yollarda dükkanlarda kızlar kadınlar, insanlar...
Süpermarket nerede diye sorup gösterdikleri yerde arayışım ve sonunda böyle bir kavramın olmadığını keşfedişim, yolda sorduğum bir kızın bana uygun olabilecek restoran tiyosu sayesinde bir otelin restoranında hiç olmazsa bir öğün düzgün yemek yiyerek hayatta kalışım...
Gota Village Hoteli bulup kredi kartı ile ödeme yapabildiğim için bu adada rehin kalmayacağıma güvenimin gelmesi, Filipinli ve Singapurlu iki kıza rastlayıp onlar yaşayabiliyorsa deyip panik durumumun azalması, Beş kilometrelik inişli çıkışlı orman yolunda muson yağmuru altında ikide birde duran ve ışıkları sönünce zifiri karanlığa dönen ortamda motorsikletle köye dönme mücadelem...Benim "Kuvai Köprüsü" diye adlandırdığım ürpertici köprüde motorsikleti yağmur altında zifiri karanlıkta korku ve dehşetle yokuş yukarı itmek zorunda kalışım...
Adalara yaptığım günübirlik gezide gördüğüm vahşi ve şahane tabiat karşısında ağzımın açık kalması, dönerken küçücük teknenin dalgalara çarparak sırılsıklam olmam, su geçirmez kılıfta telefonu koruyabildiğim için mutluluğum, Rehber Lito'nun ayarladığı tekne ile hep beraber yolsuz bir köye inişimiz, köyde yüzlerce çocuğun olması, bakışlar altında şelaleleri bulmak için dağa tırmanışımız, yoldaki sohbetler ve o insanları tekrar kendi dünyalarına bırakıp tekneyle geri dönüşümüz,
rehber Lito'ya nakitten sıkıntımdan dolayı sembolik para bırakabilmem, o dünyanın insanlarıyla yaşadığım bir kaç gün ve onları kendi dünyalarında bırakıp geriye dönüşüm, medeniyetle tekrar tanışmam, Manila'da devasa AVM lerde gezinip, Pizza Hut'da vs. Yemek yiyerek tekrar eski dünyama adapte oluşum...
Garip bir seyehatti aslında...Hala kendime gelmiş değilim...
Tüm hikaye....
www.fareastescape.blogspot.com